Pattern Seeking Animals: Modern Progressive Rock’un Yeni Yüzü
Giriş: Spock’s Beard’dan Yeni Bir Yolculuk
Pattern-Seeking Animals, progresif rock müziğin 21. yüzyıldaki evriminde öne çıkan taze ve yenilikçi bir grup olarak müzikseverlerin dikkatini çekiyor. Grup, kökenlerini Spock’s Beard’dan alarak modern progresif rock anlayışını melodik zenginlik, epik kompozisyonlar ve hikâye anlatımıyla birleştiriyor. John Boegehold’un uzun yıllar boyunca Spock’s Beard ile çalışmasının ardından kurduğu bu grup, adeta progresif rock’ın DNA’sını güncelleyerek yeni kuşaklara ulaştırıyor.
2018 yılında kurulan Pattern-Seeking Animals, yalnızca müzikal anlamda değil, tematik ve kavramsal olarak da dikkat çekici bir grup. İlk albümleri 2019 yılında piyasaya çıkarken, kısa sürede geniş bir hayran kitlesi edindiler. Bugüne dek çıkardıkları dört albüm, grubun gelişimini ve vizyonunu güçlü biçimde ortaya koyuyor.
Kuruluş ve Kadro
Pattern-Seeking Animals’ın temel kadrosu şu isimlerden oluşuyor:
- John Boegehold – Klavyeler, söz yazımı, yapımcılık
- Ted Leonard – Vokal, gitar (aynı zamanda Spock’s Beard üyesi)
- Dave Meros – Bas gitar (Spock’s Beard’ın da kurucu üyelerinden)
- Jimmy Keegan – Davul, geri vokal (Spock’s Beard’da da çalmıştı)
Bu dört isim, Spock’s Beard ile olan bağlarını korurken, daha deneysel ve konsept odaklı bir proje yaratmak adına Pattern-Seeking Animals’ı kurdu. John Boegehold, bu grubu Spock’s Beard’ın sınırlarını aşacak bir “hikâye anlatma aracı” olarak kurguladı.
Müzikal Tarz ve Temalar
Grubun müziği progresif rock’ın klasik unsurlarını içerirken; pop, AOR (adult-oriented rock), sinematik rock ve senfonik unsurları da bünyesinde barındırır. Pattern-Seeking Animals’ın en çarpıcı özelliklerinden biri, melodik akıcılıkla teknik ustalığı birleştirmeleri. Bunun yanı sıra şarkılarında yoğun bir şekilde insan psikolojisi, yalnızlık, sosyal yapılar, inanç sistemleri ve fantastik unsurlar yer alır.
Albümler
1. Pattern-Seeking Animals (2019)
Grubun kendi adını taşıyan ilk albümü, büyük oranda John Boegehold’un yıllar içinde yazdığı parçaların bir araya getirilmesiyle oluştu. Albümde “No Burden Left to Carry”, “The Same Mistakes Again” ve “These Are My Things” gibi şarkılar dikkat çekti. Bu albüm, hem eleştirmenlerden hem de progresif rock dinleyicilerinden olumlu yorumlar aldı.
2. Prehensile Tales (2020)
Sadece bir yıl sonra çıkan bu ikinci albüm, grubun ne kadar üretken ve tutkulu olduğunu gösterdi. İlk albüme göre daha geniş enstrümantasyon kullanımı ve daha epik yapılar dikkat çekti. “Raining Hard in Heaven” ve “Elegant Vampires” gibi şarkılar, sinematik bir anlatımın müzikle nasıl kusursuz birleşebileceğini gösterdi.
3. Only Passing Through (2022)
Üçüncü albüm, grubun olgunlaşan sound’unun bir yansımasıydı. Tematik olarak ölüm, zaman, geçicilik ve içsel arayışlar gibi derin konulara odaklanıldı. “Everdark Mountain” ve “Time Has a Way” gibi uzun, çok katmanlı şarkılar bu albümün en dikkat çeken eserleri arasında yer aldı.
4. Spooky Action at a Distance (2023)
Grubun son albümü, adını kuantum fiziğinde geçen “uzaktan ürkütücü etkileşim” kavramından alıyor. Bu albümde grup, önceki işlerine göre daha cesur, deneysel ve elektronik etkilere açık bir tarz benimsedi. “Window to the World” ve “Underneath the Orphan Moon” gibi parçalar, müziğin sınırlarını zorlayan, ancak melodik yapısını koruyan örnekler sundu.
Friend of All Creatures (2025)
Pattern‑Seeking Animals’ın beşinci stüdyo albümü Friend of All Creatures, 14 Şubat 2025’te GEP Records etiketli olarak yayınlandı .
Albüm Hakkında Öne Çıkan Bilgiler
- Albüm Yapısı: Toplam 7 parça, hepsi John Boegehold tarafından yazıldı ve albümde prodüktörlüğünü de üstlendi
- Tekliler:
- “Future Perfect World” (Aralık 2024’te yayımlanan ilk single)
- “In My Dying Days” – Şubat 2025’te çıkan lirik video ile tanıtıldı
- “The Seventh Sleeper” – Albümün son teklisi olarak paylaşıldı
Parça Listesi:
- Future Perfect World
- Another Holy Grail
- Down the Darkest Road
- In My Dying Days
- The Seventh Sleeper
- Days We’ll Remember
- Words of Love Evermore
Tematik ve Sanatsal Notlar
- Albüm adı “Friend of All Creatures” Bhagavad Gita’daki bir dizeden geliyor
- Göreceli olarak pastoral ve duygusal bir atmosfer sunuyor. Şarkılar doğa ile insan-hayvan ilişkisi temalarını içeriyor. İlk single ve videolar bu duygusal temayı ortaya koyuyor
- Kapak görseli Inge Shuster’a ait. Sanatçının AI + Photoshop tabanlı çalışması atmosfere uygun bir görsellik katıyor
Söz Yazımı ve Anlatı Dili
Pattern-Seeking Animals’ın en güçlü yanlarından biri de söz yazımındaki edebi derinliktir. John Boegehold’un yazdığı sözler, karakter odaklı anlatımlar, soyut imgeler ve felsefi göndermelerle doludur. Şarkılar adeta kısa hikâyeler gibi işler. Bu yönüyle grup, Genesis’in Peter Gabriel dönemini veya Marillion’un Fish dönemini andırır.
Özellikle “Time Has a Way” gibi şarkılarda zaman kavramı yalnızca lirik olarak değil, kompozisyon yapısı içinde de işlenir. Bu da Pattern-Seeking Animals’ın progresif rock’ın yalnızca müzikal değil, düşünsel mirasını da sürdürdüğünü kanıtlar.
Canlı Performans ve Sahne Kimliği
Pattern-Seeking Animals, canlı performanslarda da güçlü bir izlenim bırakır. Ted Leonard’ın güçlü vokali ve Jimmy Keegan’ın enerjik sahne hakimiyeti, konserleri unutulmaz kılar. 2020’den itibaren pandemi koşulları nedeniyle sınırlı sahne deneyimi yaşayan grup, 2022’den sonra aktif olarak turnelere başladı.
Progresif Rock İçindeki Yeri
Pattern-Seeking Animals, günümüz progresif rock sahnesinde önemli bir boşluğu dolduruyor. Retro bir geçmişe takılı kalmadan, türün klasik unsurlarını çağdaş prodüksiyonla birleştirerek hem eski kuşağı memnun ediyor hem de yeni kuşak dinleyicileri cezbediyor.
Steven Wilson, Neal Morse ve Big Big Train gibi çağdaş isimlerle aynı düzlemde değerlendirilebilecek grup, özellikle Amerika kıtasında modern progresif rock’ın en parlak örneklerinden biri haline gelmiş durumda.
Gelecek Planları
2025 itibarıyla grubun beşinci stüdyo albümünün hazırlıklarını sürdürdüğü bildiriliyor. John Boegehold, bu albümde daha fazla orkestra öğesi, deneysel prodüksiyon teknikleri ve hikâye bazlı uzun formlar üzerinde çalıştıklarını belirtmiştir. Ayrıca bir konsept albüm olma ihtimali yüksek görülüyor.
Sonuç
Pattern-Seeking Animals, progresif rock’ın sadece bir nostalji unsuru olmadığını, aynı zamanda çağdaş dünyaya anlam kazandırabilecek bir anlatım biçimi olduğunu gösteriyor. Grubun üretkenliği, müzikal derinliği ve edebi anlatımı, onları 2020’li yılların en önemli progresif rock topluluklarından biri yapıyor.
Kısacası Pattern-Seeking Animals, hem türün meraklıları hem de müziğinde hikâye ve anlam arayanlar için mutlaka keşfedilmesi gereken bir grup.
